2 Ekim 2014 Perşembe

Buz


Buz




Cesetlerin tek ortak noktası olay yerinde bulunan bir DNA'ydı. Vadinin en ücra köşesinde, suçluların tedavi gördüğü ve kimse farkına varmadan bir sineğin bile dışarı çıkamayacağı akıl hastanesinde tedavi gören azılı suçlulardan birinin DNA'sı…

Başkomiser Servaz soğukkanlı katilin korkunç cinayetlerini aydınlatmaya çalışıyor, hastanedeki yeni işine başlayan genç psikolog Diane de kendi araştırmasını yapıyordu. 

Bu cinayetleri araştıranlar akıl sağlıklarını korumaya çalışırken Pireneler'in derinliklerinde, buzlar altındaki bu vadide çılgınlığın ve intikamın ürkütücü hikâyesi gün yüzüne çıkmaya başladı…


Bazen bir kitaba başladığınızda sadece okumak için başlarsınız ve bitirdiğinizde o son sayfaya geldiğinizde yüzünüzde bir gülümseme oluşur... İşte bu kitap tamda öyle... Güzel kurgulanmış içinde suprizler barındıran gerçek bir bir polisiye...

Benim için her ne kadar tahmin edilebilir ilerledi ise de normal bir polisiye roman okurunun ilgisini çekebilecek ve etkileyecek bir eser olmuş...

Sona Kalan


Sona Kalan





Herkesin yarası vardır, ama bazılarınınki daha belirgindir…

Bambaşka hayatlara ait Claire, Will ve Teddy adında üç masum çocuğun yolları bir anda, hiç beklenmedik bir trajediyle kesişir. Önce aileleri, ardından koruyucu aileleri katledilen bu çocuklar için artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. Peki, onları bir araya getiren bu sarsıcı olaylar bir rastlantı mı yoksa birbirleriyle bağlantılı gerçeklerin önemli bir halkası mıdır?

Jane Rizzoli ile Maura Isles, katledilen ailelerle ilgili araştırmalarını derinleştirdikçe uzayan sır perdesini aralayabilecek, bu çocukları bekleyen korkunç kaderi değiştirebilecekler midir?

Şekinde tanıtılıyor kitap... Yazarın ilk seri kitabı olan Cerah 2001 yılında yayınlandığında tamam işte budur demiştim kitabı okuyunca... Aradan tam 13 yıl geçti ve bu son kitapla Tess GERRITSEN nin nasıl tükendiğini acı bir şekilde görmüş oldum bu kitap ile... 


Kitap kendi konusundan ziyade Jane ve Maura ya o kadar dalmış durumda ki gerilim romanı yerine sanki biyografi okuyorsunuz... Kısaca sı olmamış... Umarız en kısa sürede eski performansını tekrar yakalar...