Denemeler#1
Daha da sıktı gözlerini sanki daha fazla sıkabilse yok olup
gidebilecek mişcesine….
Yine üstündeydi… bütün ağırlığı ile içinde gidip gelirken
boğazından çıkan iniltiler midesini kaldırıyor ama kusmamak için kendini
tutuyordu. Kusmaması gerektiğini, kusması durumunda çok daha fazla eziyet
göreceğini biliyordu daha da sıktı gözlerini sanki yok olabilecekmiş gibi… Pis
vücudun üzerinde gidip gelişini düşünmek istemiyordu ve zihninin
derinliklerinde güzel bir şeyler olabilirmişçesine araştırdı ama yoktu o kadar uzun
zamandır buradaydı ki sanki bundan başka bir hayatı hiç olmamıştı.
İstemsizce gözlerinden yaşlar akmaya başladığında hiçbir şey
hissetmiyor olması artık onu şaşırtmıyordu. Bu karanlık odada geçirdiği günleri
bir kaçış yolu bulabilmek için duvarları tırnakları ile kazıdığı zamanları
düşündü. Hiçbir yol yoktu. Adam boğulurmuşçasına hırıltılar çıkararak bütün
ağırlığı ile üzerine yığıldı. Pislik ve alkol kokusu o kadar keskindi ki burnu
sızlıyordu. Usulca kalktı adam üzerinden ve içinden çıktığında kocaman bir
boşluk hissetti aynı kalbinin olması gereken yerde hissettiği gibi.
Gözlerini sımsıkı kapattı her zaman ki gibi ta ki odada
sürünen ayak sesleri kesilinceye dek. Gitmiş ti işte ne zaman geleceğini hiç
bilemiyordu. Usulca açmaya çalıştığında gözlerini sanki gözleri açılmak
istemiyormuşçasına ona zorluk çıkardı. Tavanda birkaç kök çıkmıştı ve onları
görünce bunları temizlemeliyim diye düşündü. İnsan yaşadığı yeri düzenli
tutmalıydı nede olsa.
Yattığı şiltenin çıkan demiri sırtına batmış ve üzerine
binen ağırlıkla derin bir kesik oluşturmuştu. Kesiği hissedebiliyordu ama
duyması gereken acıyı duymuyordu. Umursamadan yatakta doğruldu beline kadar
toplanmış eski ve lime lime olmuş eteğini aşağı doğru çekiştirerek ayağa
kalmaya çalıştığında gözleri karardı ve bir an ayaklarını kendine çekip öylece
durdu. Güzel bir şey düşünmeye çalıştı yeniden ama her şey o kadar uzaktı ki
sanki bütün hafızası silinip gitmişti. Derin bir soluk alıp küf ve keskin
çürümüşlük hakim odada ciğerlerini hava ile doldurdu. Bu oda ile birlikte oda
her geçen gün biraz daha çürüyordu. Ayaklarını yataktan aşağı indirdiğinde iç
çamaşırının yerde öylece durduğunu gördü. Hiç umursamadan usulca ayağa kalkıp
tavandaki köke ulaşmaya çalıştı. Tavan eliyle ulaşabileceği kadar yakın
görünüyor ama köke ulaşamıyordu. Biraz daha uzamasını beklemesi gerekecekti.
Umursamaz bir şekilde odanın kösesinde duran masaya döndü ve üzerinde kendisi
için bırakılmış ilacı eline aldı yanında duran suya aldırmadan yuttu. Bunu o
kadar mekaniksel bir hareketle yapıyordu ki eğer bir onu görebilseydi bir robot
sanar dı. Gülümsedi neye gülümsediğini bilmiyordu ancak ne kadar zamandır bunu
yaptığını düşünmeye çalıştığında hiç bir şey hatırlamadığını anlayarak
gülümsedi.
Her gün belki her an hep aynı şey oluyordu derin bir uyku ve
uyandığında o üstünde içinde gidip geliyor oluyordu. Sonra kalkıp gidiyor ve kız
kalkıp ilacını içip yeniden yatağına dönüyordu. Birazdan hep olduğu gibi
kapının altından hala içinde ne olduğunu bilmediği lapası gelecekti.
Tam o anda bir sürtünme sesi duydu ve başı otomatikman sola
doğru döndü işte oradaydı yemeği gelmişti. Ağır ağır yatağından kalkıp yemeğini
almak üzere kapının yanına gidip çömeldi kağıt bir kase ve bir plastik kaşık.
Lapasını yerken neden hiçbir şey düşünemiyorum diye geçirdi içinden… Nasıl
oluyordu da bu zamanların dışında hiçbir şey hatırlamıyordu. Lapasını
bitirdikten sonra bir daha gözlerini açtığında yine onun üstünde olacağını
biliyor ve ağır ağır kapana gözlerine direnmeye çalışıyordu. Ama gözlerini
loşluğun içinde sanki tonlarca ağırlık bağlıymışçasına kapanmaya başlamıştı.
Ve karanlık tüm benliğini yine sarmıştı.
By Misliyna
.jpg)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder